Zorlu PSM'de çalışıyor olmanın en keyifli taraflarından birisi de günün her saati sanatla ilgili bilgi bombardımanı altında çalışıyor olmanız. Yeni çıkan gruplar, eski grupların yeni çıkan albümleri, gelecek sezona sahnelenmesi planlanan oyunlar vs.... Bundan kaçmanızın imkanı yok, zaten bundan kaçmak istiyorsanız bu iş size göre değil demektir.
Tabi ki herkesin özel ilgi alanları var. Kimimiz müziği hayatımızda ön plana koyuyoruz, kimimiz de tiyatroyu, müzikali, operayı. Kendi içinde de bölünerek ön plana çıkan alt kırılımlar da var tabi ki. DJ etkinliği, canlı konser, klasik müzik.....
Geçtiğimiz sezon PSM'nin blogunda yayınlamak üzere bana "Ne dinliyorsun?" diye sorduklarında içimden "Neler dinlemiyorum ki." diye yanıt verdim. Çünkü yukarıdaki gibi bir yapıda özellikle Zorlu PSM'de sahne alacak grupları, DJ'leri önden dinlemek, en güncel konserlerinin videolarını izlemek hem iş gereği hem de neden bahsedildiği hakkında fikir sahibi olmak adına bir gereklilik. Baktım işin içinden çıkamayacağım "en iyisi en sevdiğim parçaların listesini yapayım" dedim. Çünkü sorunun bire bir karşılığı olan dürüst bir cevap verecek olsam, muhtemelen bir liste yapmak yerine şöyle bir karşılık verirdim; "Şimdi önümüzdeki ayın etkinlik listesini açın. O listeyi sadece müzik olarak filtreleyin. Yaptınız mı? Tamam. Hah işte o karşınıza çıkan sanatçıları dinliyorum."
Nihayetinde aşağıdaki linkte ulaşabileceğiniz listeyi yaptım ve yolladım. Biliyordum ki yayınlandıktan sonra içeride illa ki bu listeye karşı olumlu ve olumsuz eleştiriler gelecekti. Yayınlandıktan sonra fazla beklememe gerek kalmadı...hemen o akşam yorumlar gelmeye başladı;
- Mezarda yatan kim varsa yazmışsın.
- Harika. Müziğin müzik olduğu zamanlardan seçmişsin hep.
- Elektronik müzik neredeyse hiç yok. Yeni akımlara karşı mısın?
- Hmm. Güncel olsaymış bari.
- 2000'lerden çıkamamışsın.
Tüm yorumları dinlemek ayrı bir keyifti benim için. İşin ilginç tarafıysa pek çok kişinin takım tutar gibi tür tutuyor olmasıydı. Hakinen vs. Schumacher çekişmesi içinde buldum kendimi.
DJ vs. live, jazz vs. acid jazz.... Ancak tüm bunların bana hissettirdiği şey ne kadar zengin, geniş yelpazeli ve dolu bir ortamda çalışıyor olduğumdu.